Denizli – Pamukkale
Ülkemiz’ in Denizli sınırları içerisinde yer alan Pamukkale travertenleri her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapıyor. Tamamen doğal yollar ile oluşan ve UNESCO DÜNYA MİRAS LİSTESİ ’nde yer alan Pamukkale özellikle şifalı suyu ile yoğun ziyaretçi akınına uğruyor. Pamukkale Travertenlerine beyaz renkte ki bu güzelliği veren de mineralli suyudur. Yaklaşık 17 adet sıcak su kaynağı bulunan Pamukkale travertenleri 250 ila 600 metre arasında bir genişliğe sahip olup 50 metre yüksekliğinde ve 3 km uzunluğundadır. Termal su kaynağında ise bol miktarda kalsiyum hidrokarbonat bulunuyor.
Sizde benzersiz oluşuma sahip ‘Beyaz Cennet’ Pamukkale’yi görmek istiyorsanız hemen yerinizi ayırtın.
⇒ Daha detaylı programlar için Denizli gezi rehberi sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Şanlıurfa – Göbeklitepe
2019 Yılında UNESCO DÜNYA MİRAS LİSTESİ’ ne giren ve tarihin bilinen ilk tapınağı olan Göbeklitepe yaklaşık 12 bin yıllık geçmişi ile Dünya’nın bilinen en eski inanç merkezi olarak biliniyor. Bu bölgede yaklaşık 20 tapınak tespit edilmiş olup şu an için sadece 6 tapınak gün yüzene çıkmış durumda. Göbeklitepe şimdiye kadar bilinen en eski tapınaktan yaklaşık 7500 yıl daha eskiye dayanıyor. Ayrıca mağara duvarlarında yer alan yılan, aslan, tilki, boğa, akrep vb. hayvan figürleri ise o dönemde yer alan kabilelerin sembolü olarak biliniyor. Şanlıurfa’ya gelmişken bu gizemli tarihi görmeden dönmeyin. Ayrıca Bölgede yer alan Harran ovası, Balıklıgöl ve Halfeti’ de gezilecek yerler arasında. Sizde tarihin sıfır noktasına ulaşmak ve peygamberler şehri Şanlıurfa’yı yakından incelemek istiyorsanız hemen Gap turlarımıza yerinizi ayırtın. ⇒ Daha detaylı programlar için Şanlıurfa gezi rehberi sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Trabzon – Sümela Manastırı
Trabzon’un Maçka ilçesinde yer alan Sümela Manastırı sarp kayalıklar üzerine kurulmuş ve görenleri kendine hayran bırakan heybeti ile ön plana çıkıyor. Halk arasında ‘Meryem Ana’ olarak adlandırılan Sümela Manastırı Unesco Dünya Miras Listesi’nde yer alıyor. Denizden 1150 metre Vadiden ise 330 metre yükseklikte yer alan manastır adını Yunanca’ da ‘Siyah’ anlamına gelen melas’ dan aldığı biliniyor. Türkiye’nin en önemli hazinelerinden biri olan Sümela Manastırı Rivayete göre Bizans İmparatoru I. Theodosius zamanında Atina’dan gelen iki rahip tarafından kurulduğu biliniyor. Manastırın başlıca bölümleri ise şu şekildedir ; Misafirhane, Öğrenci Odaları, Şapel, Kaya Kilisesi, Kütüphane ve Kutsal Ayazma. Trabzon’a gelmişken Hamsiköy’ de Sütlaç yemeyi Uzungöl’e gitmeyi ve Atatürk köşkünü gezmeden dönmeyelim diyorsanız şimdiden Karadeniz turlarımıza kayıt yaptırabilirsiniz.
Eskişehir -Odunpazarı Evleri
Eskişehir’in en güzel yerlerinden biri olan ve geneli 18 ila 19.yy’da yapılan Odunpazarı evleri dar sokakları, rengarenk evleri sıcak insanları ve güzelliği ile ön plana çıkıyor. Türkiye’nin hazinelerinden ve Osmanlı döneminin en önemli kent estetiğinden olan evler Evliya Çelebinin’ de Seyahatnamesinde yer almaktadır. Ayrıca sokaklarında devam eden el sanatları ise ayrı bir güzellik katıyor Odunpazarı’na. Ev yaşantısının’ da halen devam ettiği, ancak bir kısmı otel bir kısmı cafe bir kısmı ise hediyelik eşyalar üzerine kurulu bu bölge yerli ve yabancı turistlerin en uğrak noktasıdır. Türk dünyası kültür Başkent’i Eskişehir’e gitmişken Türkiye’nin ilk yerli otomobili Devrim Arabasını, Sazova Parkını ve Porsuk çayında gondol keyfi yapmayı unutmayın. Eskişehir turlarımız da yerinizi almak için acele edin.
Nevşehir – Kapadokya
Dünyada eşi benzeri olmayan, şarap mahzenlerinden yer altı şehirlerine üzüm bağlarından peri bacalarına uzanan romantizmin şehri Kapadokya’ya Gelip’ te Göreme açık hava müzesi’ ne uğramamak olmaz.
1985 yılından beri UNESCO DÜNYA MİRAS LİSTESİ’nde yer alan ve Türkiye’nin Hazinlerinden olan göreme açık hava müzesi yılda 1 milyon’ dan fazla ziyaretçisi ile ülkenin en önemli açık hava müzesidir. İçerisinde şapeller, kiliseler, yemekhane ve oturma düzeni mevcuttur. Açık hava müzesi ayrıca Manastır hayatının başladığı yer olarak’ ta kabul ediliyor. İçerisinde birçok kilise bulunan göreme açık hava müzesinde Hristiyanlığın ilk zamanlarında kullanılmış olan geometrik süslemeler görülürken daha sonrasında yapılan freskler İncil ve HZ. İsa’nın hayatını gösteriyor. Tabi göreme açık hava müzesini bitirdikten sonra Ürgüp, Üç güzeller, Güvercinlik vadisi, Uçhisar Kalesi, Avanos da görülecek yerler arasında. Kapadokya keşfedilmek için sizi bekliyor.
⇒ Daha detaylı programlar için Kapadokya gezi rehberi sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Edirne – Selimiye Camii
Türkiye’nin hazinelerinden ve 2011 yılında UNESCO DÜNYA MİRAS LİSTESİNE giren Edirne Selimiye Camii ihtişamlı görüntüsü ve muhteşem kubbesi ile Mimar Sinan’ın en önemli eserlerinden biridir. II. Selim döneminde yapılmaya başlanmış (1568) ve yaklaşık 7 yıl sürmüştür. 86 metre uzunluğa sahip minaresi ile Edirne’nin her yerinden rahatlıkla görülebilecek düzeydedir. Türk mimarisinin en önemli yapıtlarından biri olan Selimiye Camii’ nin en önemli özelliği ise tek kubbe olarak inşa edilmesidir. Yaklaşık 43 metre uzunluğunda olup 32 metre çapı ile görkemli bir kubbeye sahiptir. Caminin bir diğer özelliği ise minareleri. 3 farklı yoldan tasarlanan minareden çıkan 3 kişide birbirini göremez. Buskirala ile Edirne Selimiye Camini görmenin şimdi tam zamanı…
Hatay – ST. Pierra Kilisesi
Hatay’da bulunan ST. Pierre kilisesi Dünya’nın ilk mağara kilisesi olarak biliniyor. MS. 29-40 Yılları arasında Antakya’ya gelen ve Hristiyanlığı bu kilisede yaymaya başlayan ST. Pierre ‘Hristiyan’ adının da ilk kez bu kilisede verilmesini sağlamıştır. ST. Pierre kilisesi Antakya’nın Haç Dağı eteklerinde yer almaktadır. Kilise daha öncelerde doğal bir kiliseydi. Daha sonra ki eklemeler ile şimdiki halini alıyor. Ardından 1963 yılında Papa VI. Paul tarafından hac yeri ilan edilmiş olup her yıl 29 Haziran’da Katolik kilisesi tarafından Ayin düzenlenir. Sizde Dünya’nın ilk mağara kilisesini görmek ve Antakya’ya gitmişken Anadolu’da kurulan ilk camii olan Habib-i Neccar Camisini de görüp Lezzetli Antakya mutfağının yemeklerini tatmak için hemen yerinizi ayırtın.
⇒ Daha detaylı programlar için Hatay gezi rehberi sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Doğu Beyazıt – İshakpaşa Sarayı
Türkiye’nin hazinelerinden olan ve yapımı yaklaşık 99 yıl süren İshakpaşa sarayı tüm ihtişamı ile görenleri kendine hayran bırakıyor. Yerli ve yabancı turistlerin sıklıkla ziyaret ettiği İshakpaşa sarayı Doğubeyazıt’ ın 7 KM güneydoğusunda yer alıyor. Saray’ın yapımına 1685 yılında Çıldır Atabeklerinden Çolak Abdi Paşa tarafından başlanıyor ve aynı soydan gelen Küçük İshak paşa zamanında 1784 yılında tamamlanıyor. Yaklaşık 7.600 metrekarelik bir alan üzerine kurulu olan saray Türkiye’de görülen nadir saraylardandır. Saray iki avludan meydana gelmiştir. Osmanlı mimari geleneğinin Anadolu’da günümüze ulaşan tek saray yapısıdır. Yaklaşık 366 odası bulunan Saray’ın içerisinde camii, divan odası, mutfak ve hamam’ da bulunuyor. Ayrıca her odasında taş’ dan yapılmış ocaklar vardır. Sarayda ki motiflerde ise Selçuklu sanatının el işçiliği ağır basıyor. Ayrıca Dünya’nın ilk kalorifer sisteminin de yapıldığı saray olarak da tarihe geçmiştir. Kartal yuvasını andıran ve Unesco Dünya Miras Listesinde yer alan saray keşfedilmek için sizleri bekliyor.
⇒ Daha detaylı programlar için Ağrı gezi rehberi sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Ankara – Beypazarı
Tarihi evleri, hanları, Yöresel lezzetleri ve el sanatları ile Ankara’nın en gözde turizm ilçelerinden biri olan Beypazarı son yıllarda yerli ve yabancı turistin akınına uğruyor. Başkent Ankara’nın 98 km kuzeybatısında bulunan Beypazarı özellikle dünyaca ünlü ‘Maden Suyu’ ile ününü kazanmıştır. Ayrıca Türkiye’ nin havuç ihtiyacının % 65’ini karşılayan Beypazarı’nda her yıl eylül ayında geleneksel Beypazarı kültür ve sanat festivali’ de düzenlenmektedir.
Mimari açıdan 13.yy da kadar uzanan tarihi konakları ile ön plana çıkan evleri iki üç katlı yapılardır. Evlerin zemin katları taştan geri kalan kısmı ahşaptan oluşur. Tarihi ipek yolu üzerinde bulunan Beypazarı ayrıca Osmanlı devletinin tımarlı sipahi merkezi idi. Günümüzde ise evlerin bir çoğu pansiyon ve otel olarak kullanılmaktadır. Beypazarı’na gelmişken 80 katlı baklavası, karadut ve havuç suyu, Yaprak sarması ve güveç’ ini yemeden dönmemek için Buskirala ile Beypazarı’nı keşfedebilirsiniz.
⇒Daha detaylı programlar için Ankara gezi rehberi sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Tokat – Ballıca Mağarası
Unesco Dünya Miras Listesi’nde yer alan ve bir doğa harikası olan Ballıca Mağarası Tokat’ın Pazar ilçesinde bulunuyor. Türkiye’nin miraslarından olan, yıl boyunca ise ortalama sıcaklığı 18 derece olan ve nem oranının % 54 seviyelerinde olduğu Ballıca mağarası her yıl ziyaretçi akınına uğruyor. Özellikle şifa aramak için ( Koah ve Astım hastaları) özel banklar oluşturulup yaklaşık 3-4 saat boyunca hastalar bol oksijen alarak şifa buluyor. Mağaraya girdiğiniz zaman sizleri 8 salon bekliyor. ( Havuzlu salon, çamurlu salon, çöküntü salon, fosil salon, damlataşlar salonu, mantarlı salon, sütunlar salonu, yarasalı salon) İsterseniz mağaranın bu bölümlerini de rahatlıkla gezebilirsiniz.
Diyarbakır – Malabadi Köprüsü
Diyarbakır’ın (Silvan-Bitlis) yolu üzerinde yer alan Malabadi Köprüsü Unesco Dünya Miras geçici listesinde yer almaktadır. 1147-1148 yılında Artukoğulların dan Timurtaş’ın yaptırdığı bilinmektedir. Eni 7 metreyi bulan köprünün uzunluğu ise 150 metredir. Köprü üç bölümden oluşmaktadır. Sağında ve solunda hem kışın soğuktan hem de yazın sıcaktan korunmak için iki ayrı oda bulunur. Batman Çayının üzerinde yer alan bu köprü çayı rahatlıkla geçebilmek için yapılmıştır. Ancak köprü sadece geçiş amaçlı olarak değil konaklama amaçlıda kullanılmıştır. Köprünün ana taşı ‘Sarı kalker taştır.’ Evliya çelebinin de ziyaret ettiği Malabadi köprüsü Türkiye’nin hazinelerinden biri olup Diyarbakır’a gelindiği zaman mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır.
Daha detaylı programlar için Diyarbakır gezi rehberi sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Mersin – Alahan Manastırı
M.Ö 5yy’da yapılmış olan ve Hristiyanlar içinde ayrı bir öneme sahip olan Alahan Manastırı Mersin’e gelindiği zaman mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerler arasında. Unesco Dünya Miras geçişi listesinde yer alan manastır Doğu ve Batı kilise olarak iki bölümden oluşur. Hristiyanlar için büyük öneme sahip olan manastır Romalılar döneminde inşa edilmiştir. Evliya çelebinin ise ‘’Ustanın elinden yeni çıkmış gibi duruyor’’ dediği manastır 1.300 metre yüksekliğindedir. Duvardaki incelikler ve sanatsal işçiliklerinden dolayı Mersin’in Ayasofyası olarak adlandırılıyor.
Mersin hakkında daha fazla destinasyon için Mersin gezilecek yerler sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Antalya – Aspendos
Antalya’nın Serik ilçesinde yer alan tarihi Aspendos Tiyatrosu M.Ö 10.YY’da Akalar tarafından kurulmuştur. Roma mimarisine şahit olduğumuz Aspendos Tiyatrosuna 5 kapıdan giriş yapılır. Her yıl çeşitli konserler ve etkinliklere ev sahipliği yapar. Selçuklu döneminde kervansaray olarak kullanılan Aspendos Mustafa Kemal Atatürk’ün Antalya’yı sık sık ziyaret etmesi sonunda restore edilerek halkın ziyaretine açılmıştır. Yaklaşık 15-17 bin arasında ziyaretçi kapasitesine mevcuttur. Antalya turlarında yerli ve yabancı turistlerin ziyaret etmeden dönmediği Aspendos tiyatrosu mutlaka görülmesi gereken ve Türkiye’nin hazineleri arasında.
Tiyatro’nun yapım hikayesi ;
Aspendos kralının kızı evlenme çağına gelmiştir. Ancak evlendireceği kişi halka kolaylık sağlayacak, faydalı bir iş yapabilen birisi olmalıydı. Kral halka bir duyuru yapar ve derki ; en yararlı en faydalı işi kim yaparsa kızımı ona vereceğim. Bunun üzerine 2 kişinin yaptığı iş kral tarafından beğenilir. İşlerden biri uzaklardan getirilen su kemeri bir diğeri de Aspendos tiyatrosudur. Ancak tiyatronun bir özelliği vardır. Oda sesi uzağa en iyi ileten akustik bir orkestranın olması. Ama kral kızını su kemeri getiren gence vermek ister. Fakat kızı tiyatroyu bir kez daha görmek ister. Kızının isteğine karşılıksız kalmayan baba tiyatroya gittiğinde Zenon’ un söylemiş olduğu şarkıyı beğenir ve kızını Aspendos’un yaratıcısı orkestranın kurucusuna verir.
Sivas – Ulu Camii
Türkiye’nin Hazinelerinden Divriği ulu camii ve Darüşşifa olarak bilinen bu yapı Anadolu Selçuklu Devletine bağlı Mengücek beyliği döneminde inşa edilmiştir. Ulu cami Ahmet şan Darüşşifa ise Melike Turan Melek tarafından yapıldığı bilinmektedir. Tiflisli ve Ahlatlı ustalarından elinden çıkan bu yapı taş işçiliğinin en güzel örneklerini bize yansıtmaktadır. Evliya çelebinin deyimiyle ‘’Anadolu’nun el Hamrası’’ olan bu yapı her yıl binlerce turistin uğrak noktası olmaktadır. Ulu cami tümüyle kesme taştan yapılmış bir camidir. Batı Kapı – Cennet Kapısı ve Şah Kapısı olmak üzere üç bölümden oluşur. Hatta cennet kapısı en gösterişli kapıdır. Nedeni ise kapının üzerinde ki motiflerin cenneti temsil etmesi. Bu simge ayrıca Anadolu Selçuklu Devletinde bolluk ve bereketi simgeler.
Darüşşifa
Bugün ki hastaneler bir zamanlar şifahane ve darüşşifa gibi isimler ile anılırdı. Divriği şifahanesi de Anadolu’nun en eski şifahanelerin den biridir. Hatta bir zamanlar Osmanlı devletinde dini ilimlerin verildiği medrese olarak da kullanılmıştır. Unesco Dünya Miras Listesinde yer alan Darüşşifa (Ulu cami) Türkiye’de bu listeye giren ilk mimari yapı özelliğini de taşımaktadır.
Antalya – Alanya
Her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapan Antalya’nın şirin ilçesi Alanya. Yaklaşık 19 tane ilçesi bulunan Antalya’nın hiç şüphesiz en çok yerli ve yabancı turist çeken ilçesi Alanya’dır. Alanya küçük bir yarımada üzerine kurulu yerdir. Antik çağda Pamfilya ve Kilikya bölgelerinde yer aldığı için bazen Pamfilya bazen ise Kilikya olarak anılmıştır. Alanya’nın bilinen ilk adı Korakesiumdur. Ardından Selçuklu hükümdarı Alaattin Keykubat’ın şehri alması sonucu Alaiye olarak ismi değişmiştir. Son olarak 1935 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün şehri ziyareti sonrası Alanya adını almıştır.
Selçukluların Başkent’i Konya olarak bilinir ancak Alanya’da Selçukluların 2. Başkentidir. Alanya Kalesi gezilecek ilk yerdir. Surlarının uzunluğu yaklaşık 6.5 km’yi bulmakta olup denizden ise 250 metre yüksekliktedir. Kalenin 83 kulesi bulunup 140 tanede burcu vardır. Kentin sembolü ise Kızıl kuledir. Limanda yer alan kule Selçuklu eseridir. Kuleye 85 basamaklı taş bir merdivenden çıkılır. Kalenin altında ise Damlataş mağarası bulunur. Bu mağara Türkiye’de turizme açılan ilk mağaradır. Ve adını Mısır Kraliçesin’ den alan ünlü Kleopatra plajı. 2 km’lik uzunluğa sahip plaj ince kumu ve temiz sahili ile Alanyalıların en çok tercih ettiği yerdir. Türkiye’nin hazinelerinden ve Unesco Dünya Miras geçici listesinde yer Alanya’yı gezmeyi unutmayın..
Daha detaylı programlar için Antalya gezi rehberi sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.