Nevşehir Gezilecek Yerler ve Rotalar

Nevşehir Müzesi

Nevşehir müzesi ilk olarak 1967 yılında hizmete girmekle birlikte şimdiki yerine 1987 yılında taşınmıştır. Müzede arkeolojik ve etnografik olmak üzere iki bölüm bulunuyor. En çok dikkat çeken Nevşehirli İbrahim Paşa’nın girişte bulunan heykelidir. Bu heykelin yanı sıra müzede Kapadokya ve çevresinde bulunan bir çok hayvan fosili, lahitler, heykeller ve küpler bulunuyor.

Müze eserleri içeride ait olduğu döneme göre ayrılmış durumda. Bu arada girişi de ücretsiz. Müze kartta gerekmiyor. Tarih meraklısı gezginlerimizin beğeneceği türden bir müze. Eger Nevşehir merkezde gezilecek yerler arayışındaysanız bu müze sizin için güzel bir seçenektir.

Adres: 350 Evler, 50300 Merkez/Nevşehir

Nevşehir Kalesi

Nevşehir’in sembollerinden biri olan Nevşehir Kalesinin ne zaman inşaa edildiği bilinmemekle birlikte 12.yüzyılda yapıldığı tahmin ediliyor. Nevşehir yapısı itibariyle oldukça kayalık bir bölgededir. Kale de aynı şekilde sağlam kayalar üzerine inşaa edilmiştir. Bu sebeple hala dimdik ayaktadır. Nevşehirli İbrahim Paşa tarafından Osmanlı döneminde onarılmıştır.

Kale çevresinde bir çok kazı çalışması yapılmaktadır. Bu kazılarda yer altı şehirleri bulunduğu da biliniyor. Bulunan yeraltı şehirlerinde Hz. İsa’nın göğe yükselişini simgeleyen motiflere de rastlanmıştır. Geçmişi 5.yüzyıla kadar dayanan bir kaç kiliseye de bu yeraltı şehirlerinde rastlanmıştır.

Adres: Eskili, Kale Sk. No:24, 50200 Nevşehir Merkez/Nevşehir

Göreme Açık Hava Müzesi

Yılda 1 milyondan fazla yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Kapadokya’da hiç şüphesiz en çok ilgi çeken ve merak edilen yer Göreme Açık Hava Müzesidir. İçerisinde yer alan kiliseler, şapeller, yemekhaneler gibi alanların bulunduğu açık hava müzesi manastır hayatının başladığı yer olarak kabul edilmektedir. 1985 yılında Unesco Dünya Miras Listesine giren Göreme açık hava müzesi Kapadokya’nın en ilgi çeken noktasıdır.

M.S 4. yy’ da temelleri Aziz Basileus tarafından atılan M.S 13 yy’a kadar dini eğitim ve merkezi olarak faaliyet göstermiştir. İçerisinde Kızlar ve erkekler manastırı, çarıklı kilise, yılanlı kilise, elmalı kilise, aziz barbara kilisesi, ve tokalı kilise yer almaktadır. Haftanın her günü saat 08:00 – 17:00 arası açık olan göreme açık hava müzesi şimdi sizleri bekliyor. Müze kartınız var ise giriş ücretsiz.

Üç Güzeller

Nevşehir’den Ürgüp’e doğru giderken yol üzerinde birbirine yapışık 3 tane peri bacası görürsünüz. Anne-Baba ve çocuktan oluşan bu peribacaları bir aileyi temsil ettiğine inanılır.

Rivayete göre bir efsaneye konu olan üç güzellerin şöyle bir hikayesi vardır ; Bir gün kralın kızı bir çobana aşık olur. Ancak kralın kızı bu durumu öğrenir ve kızını odaya kapatır. Ancak kızı bir yolunu bulur ve Çobana kaçarak evlenirler. Aradan uzun zaman geçer ve çiftin bir çocuğu olur.

Kralın yumuşayacağı düşüncesi ile yıllar önce ayrıldıkları yere yani üç güzellerin olduğu noktaya gelirler. Ancak Kral o kadar kin tutmuştur ki hemen askerlerini kızı damadı ve torununun üzerine sürüyor. Ardından kralın kızı öyle bir dua ediyor ki ardından bu hale dönüşüyorlar. Ön tarafta yer alan çoban, ortada yer alan çocuk ve ardada ki de kralın kızıdır.

Avanos

Nevşehir’in 18 km kuzeyinde yer alan Avanos Kızılırmak nehrinin hemen yanında bulunan ve sallanan köprüsü ile turistlerin yoğun ilgisini çeken bir yerdedir. Antik dönemde Venessa adını alan Avanos, çanak-çömlek yapımı ile ünlü bir ilçedir.

Seramik yapım geleneği Hititlerden günümüze kadar gelmiştir. Toprağın sanat ile buluştuğu ilçe olan Avanos’a Kızılırmak nehri hayat verir. Bunun yanı sıra nehir etrafında yer alan yürüyüş parkurları, yeşil alanlar ve kafeler ile yazın yoğun bir kalabalık yaşanır.

Kızılırmak nehrinde ayrıca gondol turu da düzenlenmektedir. Ayrıca Avanos’a bağlı Paşabağları ve Zelve de yine bir başka turistik noktalardır. Buralara gelip peri bacalarının içinde kaybolmak serbesttir. Avanos çömlekçiliğin en gelişmiş noktası olduğu için bir de çömleklerde yapılan yemekler vardır. Özellikle testi kebabı ve Etli kuru fasulye olmazsa olmazıdır.

Hacı Bektaş Veli Türbesi

Kapadokya denilince akla ilk gelen peri bacaları olsa da, maneviyatı çok yüksek olan birde Hacıbektaş veli türbesi (Müzesi) vardır. Her yıl Ağustos ayında Hacı Bektaş Veli’yi anma etkinlikleri düzenlenir. Nevşehir’e 60 KM mesafede yer alan Hacıbektaş Türbesi Bektaşi tarikatının da kurucusudur.

Bölgeye 13.yy da horasandan gelen Hacı Bektaş Veli, Hoca Ahmet Yesevi ocağında yetişmiş birisidir. Hacıbektaş veli türbesini ziyaret ederken hemen 3 km doğusunda yer alan Çilehaneye de (Delikli taş) mutlaka uğranmalı. Mağara günahtan arınma gibi özel bir anlama sahiptir.

Yolumuz ; ilim, irfan ve insanlık sevgisi üzerine kurulmuştur diyen Hacıbektaş veli tüm insanlığı hoşgörü ve barışa davet etmektedir. Kapadokya ya yolunuz düşerse mutlak ziyaret edilecekler listesine Hacıbektaş Veliyi eklemeyi unutmayın.

Ürgüp

Eski adı Yunancada Ossiana olarak bilinen Ürgüp, Kapadokya bölgesinin en büyük yerlinden biridir. Etrafından Mustafapaşa ve Ortahisar kasabası bulunan Ürgüp’te gezilecek bir çok nokta vardır. Özellikle akşam Temenni tepesine çıkıp (Kale) Kum kahve içmeyi unutmayın.

Yıllar önce çekilen Asmalı Konak dizisi ile adından çokça söz ettiren Ürgüp’te şapel, kilise ve vadileriyle de meşhur bir ilçedir. Ayrıca Şarapçılığında en çok gelişmiş yerlerinden biri olan Ürgüp üzüm bağları ile bölgeyi ayrı bir güzelleştirmektedir.

Ürgüp’e sadece 2 Km mesafede yer alan kızıl çukur vadisi de güneşin en güzel battığı yer olarak bilinir. Vadide yaklaşık 1.5 – 2 saat sonra da yürüyerek Çavuşin’e ulaşıyorsunuz. 35 bine yakın nüfusu ile Kapadokya’nın en önemli yerlerinden biri olan Ürgüp’ü gezilecek yerler listesine eklemeyi unutmayın.

Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi

Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi Ürgüp’ün Mustafapaşa köyünde bulunuyor. Yöre halkı tarafından Bebek müzesi olarak da biliniyor.  Ürgüp’e yaklaşık 11 kilometre mesafede bulunan bu müze Türkiye’nin ilk el yapımı bebek müzesi unvanına sahip. Bölgenin ve ülkemizin kültürel değişimlerinin bebeklere yansıtıldığı açıkça görülebiliyor.

Müzede Osmanlı padişahlarından Aşık Veysel’e, Köroğlu’ndan Mevlana’ya kadar bir çok önemli şahsiyete de yer verilmiş. Ülke ve bölge tarihinin küçük bir portresi olarak görebileceğiniz bu müze girişinde dinlenebilmeniz için küçük bir kafe de bulunuyor. Tüm bunların dışında bebeklerin yapıldığı atölyeler de müze içerisinde yerini almış. Mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerler listenize bu müzeyi eklemelisiniz.

Adres: Yukarı Mahallesi, Gazi Sk. No:6, 50400 Mustafapaşa/Ürgüp/Nevşehir

Sobesos Antik Kenti (Şahinefendi Köyü)

Sobesos Antik Kenti Ürgüp’e 23 kilometre mesafede bulunan Ürgüp’ün en güzel köyü Şahinefendi girişinde bulunuyor. Bu antik kent kazılarına 2002 yılında başlanmış. 2007 yılında ortaya çıkarılan Sobesos Antik Kenti bünyesinde toplantı salonu, mozaikli oda, oda mezarı ve şapel barındırıyor.

Yapılan araştırmalar sonucu yaklaşık 1600 yıllık bir geçmişin nadide eserlerinden biri olarak tarihe geçmiş durumda. Buraya kadar gelmişken Şahinefendi Köyü’nü de gezmeden dönmeyin. Bölgenin en güzel köylerinden biri olan bu köyün meydanı, sokakları, camisi ve insanları içinizi ısıtacaktır. Köyün içerisinden geçen yolu yukarı doğru takip ederek bölgenin eşsiz manzaralarından birini yakalama fırsatı da bulursunuz. Yaklaşık 2 kilometre yukarıda sizi adeta doğal bir seyir terası bekler.

Uçhisar Kalesi

Güzel atlar diyarı Kapadokya’yı birde Uçhisar kalesinden seyredin. Harika bir manzaraya sahip olan Uçhisar kalesi bölgenin en yüksek noktasıdır. Hemen hemen Kapadokya’nın her yerinden görülebilen Uçhisar kalesine giriş müze kart ile mümkün. İçerisinde yer alan manastır, şapeller ve kaya evleri ile ünlü olan Kale ye çıktığınızda Avanos’a kadar olan bütün vadileri görebilirsiniz.

Yukarıya doğru çıktıkça her noktada sizi farklı bir heyecan bekliyor. Zirveye yaklaştıkça manzara daha da güzelleşiyor. Kalenin en tepesinde ise Bizans tan kalma mezarlar bulunuyor. Uçhisar ve kalesinin olduğu bölgede bir çok kaya (cave) oteller yer almaktadır. Özellikle hafta sonları neredeyse yer bulmanın imkansız olduğu Kapadokya da yerli ve yabancı turistlerin Uçhisar ve diğer bölgeler de yer alan cave otelleri doldurmaktadır.

Kaymaklı Yeraltı Şehri

Nevşehir’in gezilecek yerler listenizde ilk sıralarda yer vermeniz gereken Kaymaklı yeraltı şehri Kaymaklı ilçesinde bulunuyor. Böylesine muhteşem bir yapının o dönemde nasıl yapıldığını düşündükçe aklınız duracak. Kaymaklı yeraltı şehrinin yapımı 5000 yıl öncesine dayanıyor. Zor durumlarda halkın saklanması için yapıldığı biliniyor.

Kaymaklı yeraltı şehri de Derinkuyu yeraltı şehri gibi 8 katlı olarak inşaa edilmiş. Bölümler ve katlar arası inşaa edilen hava kanalları ile kusursuz bir hava akışı sağlanmıştır. Yine de günümüzde ilk dört katı ziyarete açıktır. Yerin yaklaşık 42 metre derinliğine kadar ulaşan bu yapının içerisinde hayvanlarında yaşayabileceği alanlar yapılması dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra bir çok kilise, mezar odası, mahzen, kiler ve yemekhane de içerisinde bulunuyor.

Derinkuyu Yeraltı Şehri

Nevşehir’in Derinkuyu ilçesinde bulunan Derinkuyu yeraltı şehri 1967 yılında keşfedilmiştir. 8 kattan oluşur ve yeryüzünde hiç bir yapı emaresine rast gelemezsiniz. Öyle ustaca gizlenmiştir ki şu an bile tabelalar olmasa bulmanız çok zordur. Bunun yanı sıra Derinkuyu yeraltı şehrinin birinci katında bulunan oksijen miktarı ile sekizinci katında bulunan oksijen miktarı aynıdır. Günümüzde bile bunu sağlamak için bir çok makina ve ekipman gerekirken yaklaşık 2000 yıl önce yapılmış olan bir yapıda bu durum doğal bir şekilde sağlanmıştır.

2.yüzyılda inşaa edildiği bilinen bu yapı Hristiyanlığın yeni doğduğu dönemlerde Roma İmparatorluğunun baskılarından saklanmak için yapılmıştır. İnşaası tamamlanırken bu yeraltı şehri içerisinde ek güvenlik önlemleri de yapılmış. Bu önlemlerin en başında silindir şekilde kayadan oyulma kapılar gelir.