İstanbul Gezilecek Yerler ve Rotalar

Gezmeyi sevenlere İstanbul gezilecek yerler listesi hazırladık.

İstanbul gezi rehberi çalışmamızı inceleyin, yol tarifleri ve gezi rotalarını kolayca alın.

Hepsi uzmanından, hepsi size özel! Hangi kıtada olduğunu seç, gezi rotanı kendin belirle.


gezi rehberi istanbul

Anadolu Yakası Gezilecek Yerler

Anadolu yakası gezilecek yerler bakımından oldukça zengindir. Sizin için hazırladığımız haritadan konumunuza yakın olan destinasyondan gezmeye başlayabilirsiniz.

Anadolu yakasını gezmek için Sabiha Gökçen Havalimanı’na mı ineceksiniz? Sabiha Gökçen Transfer hizmetimiz tam size göre.


1. Haydarpaşa Tren Garı

haydarpaşa tren garı resmi

Haydarpaşa Tren Garı, İstanbul’un en ikonik yapılarından biridir ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Sultan II. Abdülhamid’in talimatıyla 1908 yılında açılmıştır. Gar, Alman mimarlar Otto Ritter ve Helmuth Cuno tarafından tasarlanmış olup Neo-Klasik ve Neo-Barok tarzında inşa edilmiştir. Hem mimarisiyle hem de tarihiyle büyüleyici bir atmosfere sahiptir. Anadolu’ya açılan kapı olarak bilinen Haydarpaşa, sadece bir tren garı değil; aynı zamanda İstanbul’un kültür ve tarih mirasının bir parçasıdır.

2010 yılında geçirdiği yangının ardından uzun süredir restorasyon çalışmaları devam eden Haydarpaşa Tren Garı, şimdilik ziyarete kapalı olsa da gelecekte yeniden açılması planlanmaktadır. Haydarpaşa garı’nın son durumu hakkında bilgi almak isteyen ziyaretçiler, restorasyon sürecinin hızla devam ettiğini bilmelidir. İstanbul’un siluetinde önemli bir yere sahip olan bu yapının yeniden açılması, şehre olan bağlılığı ve nostaljiyi canlandıracaktır.

Bu tarihi mekân, geçmişin izlerini günümüze taşırken, gelecekte de İstanbul’un simgelerinden biri olarak önemini korumaya devam edecektir.




2. Kız Kulesi

istanbul kız kulesi resmi

Üsküdar’da yer alan Kız Kulesi, İstanbul’un simgelerinden biridir. İlk isimleri Damalis ve Leandros olan bu kule, yaklaşık 18 metre yüksekliğindedir ve büyüleyici güzelliğiyle dikkat çeker. Haftanın yedi günü açık olan restoranı ile ziyaretçilere hizmet vermektedir.

Geçmişte yaşanan depremler nedeniyle kullanılamaz hale gelen Kız Kulesi, II. Mahmut döneminde restore edilmiştir. Kulenin giriş kapısında Padişah’ın tuğrası ve bir kitabe bulunmaktadır. Ayrıca, Üsküdar bölgesinde Bizanslılardan kalan tek eserdir. Salacak açıklarındaki bir adacık üzerinde inşa edilmiş olan kule hakkında birçok rivayet ve efsane bulunmaktadır; çoğu kişi bu efsanelere inanır.

Kız Kulesi, 1725 yılında açılmıştır. Ulaşım için Ortaköy’den veya Salacak’tan tekne ile ulaşabilirsiniz. Üsküdar civarındaysanız, bu tarihi yapıyı mutlaka ziyaret edin.


  • Her gün 09:00 – 18:00 arası açık
  • MüzeKart ile ücretsiz giriş
  • Galataport, Karaköy ve Salacak’tan kalkan tekneler ile ulaşım mümkün


3. Anadolu Hisarı

istanbul anadolu hisarı

Anadolu Hisarı, Göksu Nehri’nin boğaza döküldüğü noktada konumlanmıştır. 1395 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından inşa edilen bu hisar, yaklaşık 7500 metrekarelik bir alan üzerine kuruludur. Bizanslıların Karadeniz’deki kolonilerinin boğazdan geçişini engellemek amacıyla, boğazın en dar geçiş noktalarından birine yapılmıştır. Tam karşısında ise Rumeli Hisarı bulunur.

Anadolu Hisarı, iç kale ve dış kale olmak üzere iki bölümden oluşur. Bu iki bölümün birleşmesiyle tamamlanmıştır. Surların kalınlığı 2.5 ile 3 metre arasında değişiklik göstermektedir. Günümüzde bazı bölümleri yıkılmış olsa da, büyük kısmı hala ayaktadır.




4. Anadolu Kavağı

Anadolu yakası gezilecek yerler İstanbul

Anadolu Kavağı, İstanbul’un kuzeyinde, Anadolu yakasında yer alan ve Karadeniz’e açılan boğazın en uç noktalarından biri olarak bilinen, şirin ve tarihi bir balıkçı köyüdür.

Beykoz ilçesine bağlı bu semt, hem doğal güzellikleri hem de tarihi zenginlikleri ile İstanbul’un karmaşasından uzaklaşmak isteyenler için huzurlu bir kaçış noktasıdır. Boğaz manzarası, lezzetli deniz ürünleri ve sakin atmosferiyle Anadolu Kavağı, yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini çeken önemli bir destinasyondur.




5. Hz. Yuşa Tepesi

Hz Yuşa Türbesi

İstanbul’un Beykoz ilçesinde, Boğaz’a bakan en yüksek noktalarından biri olarak bilinen ve hem doğal güzellikleri hem de manevi önemiyle dikkat çeken bir tepedir Yuşa tepesi. Yaklaşık 200 metre yüksekliğinde olan bu tepe, hem İstanbul Boğazı’nın eşsiz manzarasını sunar hem de Hz. Yuşa Peygamber’e atfedilen türbesi ile ziyaretçilerin manevi bir yolculuğa çıkmasını sağlar.

Tarih boyunca birçok inanç ve kültür için önemli bir merkez olan Yuşa Tepesi, İslam dininde Hz. Yuşa’nın burada medfun olduğuna inanılması nedeniyle kutsal kabul edilir. Türbe, bölgeye gelen ziyaretçilerin dua edip, manevi huzur buldukları bir ibadet yeri haline gelmiştir.

Yuşa Tepesi, aynı zamanda doğal güzellikleri ile de ünlüdür. Boğaz manzarası eşliğinde yapılacak bir yürüyüş, ziyaretçilere hem ruhsal bir dinginlik hem de İstanbul’un doğasının keyfini çıkarma fırsatı sunar. Hem tarihi hem de manevi önemiyle Yuşa Tepesi, İstanbul’da mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir.




6. Beykoz Mecidiye Kasrı

Mecidiye kasrı beykoz

Beykoz Mecidiye Kasrı, İstanbul’un Beykoz ilçesinde yer alan, Osmanlı döneminin zarif mimarisini yansıtan görkemli bir yapıdır. Sultan Abdülmecid tarafından 1845 yılında yaptırılan bu kasır, Boğaz manzarasına hâkim bir noktada konumlanmıştır ve padişahların hem dinlenme hem de misafir ağırlama amaçlı kullandığı nadide bir saray olarak bilinir.

Kasır, neoklasik ve ampir tarzı mimari öğeleri ile dikkat çekerken, geniş bahçesi ve etkileyici cephe süslemeleriyle de göz doldurur. Beykoz Mecidiye Kasrı, özellikle iç mekân tasarımlarında kullanılan ince işçilik ve süslemeleriyle dönemin Osmanlı sanat anlayışını mükemmel bir şekilde yansıtır. Zamanında yabancı devlet adamlarının ağırlandığı kasır, zarif kristal avizeleri, oymalı tavanları ve devasa aynalarıyla hâlâ tarih meraklılarını büyülemektedir.

Günümüzde kültürel etkinlikler ve ziyaretler için halka açık olan Beykoz Mecidiye Kasrı, İstanbul’un tarihi mirasına dair önemli bir parça sunar. Kasrı ziyaret edenler, hem tarihin içinde bir yolculuğa çıkar hem de Boğaz’ın serin havası eşliğinde huzurlu bir gün geçirme fırsatı bulur.




7. Beykoz Cam ve Billur Müzesi

Cam ve billur müzesi Beykoz

Beykoz Cam ve Billur Müzesi, İstanbul’un tarihi dokusuyla ünlü Beykoz ilçesinde yer alan ve Türkiye’nin cam sanatına dair en zengin koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapan özel bir müzedir. 2021 yılında açılan bu müze, camın sanata dönüştüğü eserlerle dolu olup, özellikle Osmanlı döneminden kalma cam işçiliği örneklerini sergileyerek ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunmaktadır.

Müze, tarihi Beykoz Cam ve Billur Fabrikası’nın mirasını yaşatmak amacıyla kurulmuştur. Osmanlı döneminde açılan bu fabrika, hem günlük kullanım eşyaları hem de süslemelik cam eserleri üretmesiyle tanınmış ve dönemin en önemli cam üretim merkezlerinden biri haline gelmiştir. Müzedeki eserler, Osmanlı saraylarında kullanılmış nadide cam objelerden modern sanatçılar tarafından üretilmiş çağdaş eserlere kadar geniş bir yelpazeyi kapsar.

Beykoz Cam ve Billur Müzesi’nde, camın ince işçiliğiyle oluşturulmuş zarif vazolar, sürahi ve bardaklar, cam süs eşyaları ve lamba gibi pek çok farklı obje sergilenmektedir. Ayrıca müze, cam sanatının tarihsel gelişimini anlatan bilgilendirici sergiler ve cam işçiliği üzerine atölyeler düzenleyerek, ziyaretçilerin bu eşsiz sanat dalını daha yakından tanımasını sağlar.




8. Beykoz Korusu

Beykoz korusu İstanbul

İstanbul’un en yeşil köşelerinden biri olan Beykoz Korusu, boğaza nazır konumu ve doğayla iç içe atmosferiyle şehrin kalabalığından uzaklaşmak isteyenler için huzurlu bir kaçış noktası sunar.

Tarihi köşkleri, geniş yürüyüş yolları ve çeşitli bitki türleri ile dikkat çeken bu koru, piknik yapmak, yürüyüşe çıkmak ya da sadece doğanın tadını çıkarmak isteyenler için ideal bir destinasyondur.

Osmanlı dönemine uzanan geçmişiyle hem doğa hem de tarih meraklıları için keyifli bir deneyim vaat eden Beykoz Korusu, yılın her döneminde ziyaretçilerine kapılarını açmaktadır.




9. Deniz ve Su Ürünleri Müzesi

Deniz ve Su Ürünleri Müzesi

İstanbul’un Beykoz ilçesinde yer alan ve Türkiye’nin denizcilik mirasını, su ürünleri endüstrisini ve deniz ekosistemini tanıtan bir müzedir.

Müze, ziyaretçilere deniz biyolojisi, balıkçılık ve su ürünleri hakkında zengin bir bilgi birikimi sunarak, deniz canlılarının korunması ve sürdürülebilir balıkçılık konularında farkındalık yaratmayı amaçlar.

Eski deniz araçları, balıkçılık ekipmanları ve denizcilikle ilgili çeşitli sergilerle donatılmış olan müze, hem eğitici hem de kültürel bir keşif alanı sunar.




10. Hidiv Kasrı Korusu

Hidiv Kasrı Korusu gezi rehberi

Hidiv Kasrı Korusu, İstanbul’un Beykoz ilçesinde, Çubuklu semtinde yer alan ve şehrin en güzel yeşil alanlarından biri olarak bilinen tarihi bir korudur. Hidiv Kasrı’nın çevresini saran bu geniş koru, boğaza nazır konumu ve huzur verici doğasıyla ziyaretçilerine hem tarihi hem de doğal bir atmosfer sunar. 1907 yılında Mısır’ın son hidivi Abbas Hilmi Paşa tarafından yaptırılan Hidiv Kasrı ile birlikte koru, İstanbul’un en prestijli alanlarından biri haline gelmiştir.

Koruda yürüyüş yaparken çam ve meşe ağaçlarının altında temiz havanın tadını çıkarabilir, gölet etrafında dinlenebilir ve şehirden uzaklaşıp doğayla baş başa kalabilirsiniz. Ayrıca Hidiv Kasrı’nda, tarihi bir atmosferde çay içip boğaz manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz. Tarihi doku ve doğal güzelliklerin buluştuğu bu koru, doğa severler ve tarih meraklıları için vazgeçilmez bir durak olmayı sürdürüyor.



11. Kanlıca

İstanbul Kanlıca gezilecek yerler

Kanlıca, İstanbul’un Beykoz ilçesinde, Boğaz’ın Anadolu yakasında yer alan tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü bir semttir. Boğaz’a nazır konumu, huzurlu atmosferi ve geleneksel mimarisiyle, hem İstanbul’un sakin yaşamını sevenler hem de turistler için cazip bir destinasyondur. Kanlıca, özellikle tarihi yalıları, yemyeşil doğası ve sahil kenarında keyifle yürüyüş yapma imkânı sunan sahil şeridiyle tanınır.

Semtin en meşhur özelliği ise Kanlıca yoğurdu’dur. Bu özel yoğurt, pudra şekeriyle servis edilen ve hafif ekşi tadıyla bilinen, Kanlıca’da mutlaka tadılması gereken bir lezzettir. Boğaz manzarası eşliğinde yoğurt keyfi yapmak, Kanlıca ziyaretinin vazgeçilmezlerinden biridir. Yoğurt dışında semt, huzurlu çay bahçeleri, balık restoranları ve tarihi dokusuyla da öne çıkar.

Tarihi yapılarıyla da zengin olan Kanlıca’da, Osmanlı dönemine ait köşkler ve yalılar dikkat çeker. Ayrıca Mihrabat Korusu gibi doğal alanlar, hem piknik yapmak hem de Boğaz’ın en güzel manzaralarını izlemek için ideal yerlerdir. Tüm bu özellikleriyle Kanlıca, İstanbul’un kalabalığından uzaklaşmak isteyenler için sakin ve huzur dolu bir kaçış noktası sunar.



12. Mihrabat Korusu

Mihrabat Korusu gezi rehber

Mihrabat Korusu, İstanbul’un Beykoz ilçesinde, Çubuklu sahilinin hemen üstünde yer alan, doğal güzellikleri ve muhteşem Boğaz manzarasıyla ünlü bir korudur. Adını, Osmanlı döneminde burada yaşayan Mihrabat Bey’den almıştır. Korunun bulunduğu alan, yemyeşil ağaçlar, çiçekler ve geniş yürüyüş yollarıyla doludur, bu da burayı hem doğa severler hem de piknik yapmak isteyenler için ideal bir mekan haline getirir.

Koruda, çeşitli dinlenme alanları ve çay bahçeleri bulunur. Ziyaretçiler, doğal güzellikler eşliğinde çaylarını yudumlayabilir ve ferahlatıcı bir ortamda vakit geçirebilirler. Ayrıca, koru, yürüyüş yapmak, koşu yapmak veya bisiklet sürmek için de oldukça elverişli bir alan sunar.

Mihrabat Korusu, hem sakinliği hem de doğal güzellikleriyle İstanbul’un stresinden uzaklaşmak isteyenler için mükemmel bir kaçış noktasıdır. Şehrin gürültüsünden uzakta, doğanın tadını çıkarmak isteyen herkes için bu koru, unutulmaz anılar biriktirilecek bir yer olma özelliğini taşır.




13. Sinema Tiyatro Müzesi

İstanbul sinema ve tiyatro müzesi

Türkiye’nin sinema ve tiyatro tarihini keşfetmek isteyenler için eşsiz bir durak niteliğindedir. 2012 yılında açılan bu müze, İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde, tarihi bir binada konumlanmaktadır. Müzede, Türk sinemasının ve tiyatrosunun gelişim sürecini gözler önüne seren zengin bir koleksiyon yer almaktadır.

Müze, Türkiye’nin sinema ve tiyatro dünyasına dair önemli eserler, afişler, kostümler, sahne dekorları ve fotoğraflarla doludur. Ziyaretçiler, Türk sinemasının efsanevi oyuncularından, yönetmenlerinden ve yapımcılarından kesitler sunan çeşitli sergileri inceleyebilir. Müze, aynı zamanda geçmişten günümüze Türk sinemasının ve tiyatrosunun gelişimini anlatan bilgilendirici panolarla donatılmıştır.




Avrupa Yakası Gezilecek Yerler

Avrupa Yakası’nda, Anadolu Yakası’na kıyasla gezilecek daha çok nokta bulacaksınız. Tarihi yarımadada yapacağınız gezi, sizi büyüleyecek. İstanbul’da günübirlik gezilecek yerlerin çoğu Avrupa yakasındadır.

Yüzyıllar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bu şehrin Avrupa Yakası, özellikle tarih kokar. Şimdi gezebileceğiniz en güzel noktaları listeleyelim.

İstanbul yeni havalimanına mı ineceksiniz? İstanbul havalimanı transfer hizmetini deneyin.


1. İstiklal Caddesi

istanbul istiklal caddesi gezilecek yer

İstanbul’un en kalabalık semtlerinden biri olan Beyoğlu’nda yer alan İstiklal Caddesi, (Cadde-i Kebir) bir ucu Taksim’e, diğer ucu Tünel’e çıkan, 24 saat hareketliliğin sürdüğü bir yerdir. Caddede tarihi Atlas Pasajı ve Çiçek Pasajı gibi gezilecek pek çok önemli yer bulunmaktadır. Yaklaşık 1.7 km uzunluğundaki bu caddeyi yürüyerek veya tramvayla keşfedebilirsiniz. Araç trafiğine kapalı olan bu cadde, eskiden Grande Rue De Pera olarak biliniyordu.

Kış aylarında İstanbul’daysanız, burada mutlaka kestane yiyin. İstanbul’un simgelerinden biri olan İstiklal Caddesi’nde birçok kafe, restoran, bar, sanat merkezi ve alışveriş merkezi bulabilirsiniz. İstanbul’da akşam gezilecek yerlerin başını çeken caddede 24 saat boyunca eğlence devam eder. Ayrıca, buradaki mimari yapılar 1800’lü yıllardan günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır.




2. Ayasofya Camii 

Ayasofya artık cami selam olsun üstad Necip Fazıl Kısakürek'e

Ayasofya Camii, dünyanın en önemli camilerinden biridir. 916 yıl boyunca kilise olarak hizmet veren Ayasofya, 1453’ten sonra camii olarak kullanılmaya başlanmış ve günümüzde en çok ziyaretçi çeken camiler arasındadır. Eski adı “Büyük Kilise” olan Ayasofya, mimarlık tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır ve benzersiz mimarisi ile dikkat çeker.

Ayasofya’nın inşaatında yaklaşık on bin işçinin çalıştığı bilinmektedir. Yapıya manevi bir anlam kazandırmak amacıyla, inşası sırasında birçok farklı tapınaktan sütunlar, kapılar ve taşlar getirilmiştir. Fatih Sultan Mehmet Han’ın İstanbul’u fethetmesinden sonra yapı, herhangi bir yıkıma veya zarara uğramadan dikkatle korunmuştur.

Bizans döneminde, merkezdeki kubbenin çöktüğü biliniyor. Mimar Sinan, bu yapıya payandalar ekleyerek güçlendirmiştir. Ayasofya, bugüne kadar sayısız ziyaretçiyi ağırlamış ve her zaman büyüleyici bir yapı olarak kalmıştır.

İstanbul’da kışın gezilecek yerler listenize bu destinasyonu alabilirsiniz.


  • Üst kat yabancı misafirler için 25 Euro, Türk misafirler için 850TL’dir
  • Cami bölümü ücretsizdir
  • Cami bölümüne girmek için kadınlara başörtü zorunlu (Kapıda satılıyor)


3. Kapalı Çarşı

istanbul kapalı çarşı resmi

Kapalı Çarşı, dünyanın en çok ziyaret edilen mekanlarından biridir ve aynı zamanda en büyük kapalı çarşısıdır. Günlük olarak yaklaşık 500 bin kişinin ziyaret ettiği ve 26 bine yakın kişinin çalıştığı bu tarihi çarşı, İstanbul’un en popüler alışveriş noktalarından biridir.

Kapalı Çarşı’da 65 sokak, 3600 dükkan, 22 kapı ve 14 han bulunmaktadır. İçerisinde gümüşten tekstile, yöresel lezzetlerden halıya kadar birçok ürün bulabilirsiniz. Bir gününüzü bu çarşıya ayırsanız dahi tamamını gezmek mümkün olmayabilir; geçmişin izlerini taşıyan bu devasa yapı, tarih kokar.

Kapalı Çarşı’nın çekirdek yapısının Bizans döneminden kaldığı düşünülmektedir. Fatih Sultan Mehmet Han’ın girişimi ile büyütülmüş ve Kanuni Sultan Süleyman’ın katkılarıyla günümüzdeki halini almıştır. 500 yıldan daha eski olan bu yapı, halen dimdik ayakta durmakta ve ziyaretçilerini ağırlamaya devam etmektedir. İstanbul’da ailecek gezilecek yerler listenize ekleyebilirsiniz.




4. Galata Kulesi 

istanbul avrupa yakası galata kulesi

528 yılında inşa edilen Galata Kulesi, Haliç ve Boğaz manzarasıyla göz kamaştırır. Bizans İmparatoru Anastasius tarafından fener kulesi olarak inşa edilmiştir. IV. Murat döneminde Hezarfen Ahmet Çelebi, kartal kanatlarını sırtına takarak Galata Kulesi’nden Üsküdar’a uçarak tüm dünyanın dikkatini çekmiştir. Günümüzde hem yerli hem de yabancı turistler tarafından sıkça ziyaret edilen kule, 67 metre yüksekliğindedir ve haftanın her günü açıktır.

Galata semtinde bulunan kule, UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınmıştır. 1500 yıllık bu yapı, birçok kez tadilattan geçmiş, bazen yükseltilmiş bazen de onarılmıştır. Kuleye Türk eli değdikten sonra her yüzyılda bir yenilenmiş ve tadilat görmüştür.

Geçmişinde fener kulesi, esir barınağı ve rasathane olarak kullanılmış olan kulede, Hezarfen Ahmet Çelebi, birçok uçuş talimi yaptıktan sonra 1632 yılında tahtadan yaptığı kanatlarla buradan uçarak tarihe geçmiştir. Bu olay tüm dünyada büyük ilgi uyandırmıştır.


  • Açılış 08:30 – Kapanış 22:00
  • MüzeKart ile ücretsiz giriş mümkün
  • Yabancı girişi 30Euro


5. Sultan Ahmet Cami

İstanbul sultanahmet camii

Sultan Ahmet Camii, İstanbul’un simgeleri arasında her zaman ilk sıralarda yer alır. 17. yüzyılda Osmanlı Padişahı I. Ahmet tarafından yaptırılan bu cami, külliyesi ile birlikte İstanbul’un en büyük yapılarından biridir. Birçok bölümünde İznik çinileri kullanıldığı için yabancılar tarafından Mavi Cami olarak da adlandırılır. Külliyesinde dükkanlar, hamam, çeşme, medreseler, türbe ve sebiller gibi birçok bölüm bulunmaktadır. Yaklaşık 45 metre yüksekliğindeki merkezi kubbesi ile içinde bulunduğunuzda size farklı bir his verir.

Sultan Ahmet Camii, altı minareli olmasıyla Türkiye’deki ilk camidir ve Osmanlı ile Bizans mimarisinin birleşimini yansıtır. Bu cami, tarihi ve mimari özellikleriyle ziyaretçilerini büyülemeye devam etmektedir.


  • Namaz saatlerinde ziyaret kabul edilmiyor


6. Süleymaniye Cami

süleymaniye resmi

Süleymaniye Camii, 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman adına Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir. Külliyesi ile birlikte düşünüldüğünde, camii dükkanlar, medreseler, kütüphane, hastane ve hamam gibi birçok bölümü barındıran kapsamlı bir yapıdır. Mimar Sinan’ın kalfalık dönemine ait eserlerden biri olan Süleymaniye Camii, klasik Osmanlı mimarisinin tipik bir örneğidir.

Yaklaşık 55 metre yüksekliğindeki merkezi kubbesi ile ziyaretçilerini büyüler. Bu kubbe, iki yan ek kubbe ile desteklenmiştir. Mimar Sinan’ın dahiyane düşüncelerini burada görmek mümkündür; örneğin, kandil ve yağ lambalarından çıkan islerin koku ve leke bırakmaması için hava akımı dikkatle hesaplanmıştır. Ana kubbe, Mimar Sinan tarafından Kudret Kemeri olarak adlandırılmıştır.

Süleymaniye Camii, Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak, İstanbul’un tarihi dokusuna katkıda bulunmaya devam etmektedir.




7. Topkapı Sarayı

topkapı sarayı istanbul

Topkapı Sarayı, Osmanlı İmparatorluğu’nun 400 yıl boyunca devletin idare merkezi olarak kullanılmıştır. İstanbul’un fethinden sonra, Fatih Sultan Mehmet Han tarafından 1478 yılında yaptırılmıştır. İlk kurulduğunda yaklaşık 650 bin metrekare alana sahip olan bu saray, günümüzde 80 bin metrekarelik bir alan üzerinde yer almaktadır. Kutsal emanetler de bu sarayda muhafaza edilmektedir. Saray, Sultan Abdülmecit döneminde ziyarete açılmış ve 1924 yılında müzeye dönüştürülmüştür.

1985 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiştir. İstanbul’un tarihi yarımadasında yer alan Topkapı Sarayı, en önemli tarihi mekanlardan biri olarak kabul edilmektedir. Sarayın konumu özel olarak seçilmiş ve dönemin şartlarına göre en korunaklı bölgeye inşa edilmiştir. Topkapı Sarayı, zengin tarihi ve mimarisiyle ziyaretçilerini büyülemeye devam etmektedir.


  • 10:00 – 18:00 arası açıktır

Giriş Ücret Bilgisi

  • Öğrenci 95TL
  • Tam 270TL
  • Yabancı 1700TL

Harem Bölümü Giriş Ücretleri

  • Öğrenci 70TL
  • Tam 150TL
  • Yabancı 600TL


8. Dolmabahçe Sarayı

dolmabahçe istanbul

Dolmabahçe Sarayı, Dolmabahçe Caddesi ile İstanbul Boğazı arasında yer alan 250 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulmuştur. Osmanlı dönemine ait olan bu sarayın inşası 1856 yılında tamamlanmıştır. Sarayın bulunduğu alan, önceden gemilerin demirlediği bir koy olarak bilinmektedir. Sultan I. Abdülmecit tarafından Ermeni mimarlara yaptırılan sarayın yapımı oldukça maliyetli olmuştur. Yaklaşık 5 milyon kese altın harcanan bu sarayın inşası sonrasında, maliye zor durumda kalmış ve birçok ödeme ya yapılamamış ya da zamanında yapılamamıştır.

Dolmabahçe Sarayı, 600 metre uzunluğundaki mermer rıhtım üzerine inşa edilmiştir ve hala İstanbul’un en çok ziyaret edilen turistik mekanlarından biridir. Saray, ihtişamlı mimarisi ve tarihi önemi ile ziyaretçilerini büyülemeye devam etmektedir.




9. Yerebatan Sarnıcı

yerebatan sarnıcı istanbul

Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’un en büyük kapalı sarnıcı olarak bilinir ve 6. yüzyılda Bizans döneminde inşa edilmiştir. Sarnıçta, suyun içinden yükselen birçok mermer sütun görebilirsiniz.

Günümüzde Kültür A.Ş. tarafından işletilen bu tarihi yapı, astım hastalığı olanlar için yüksek nem oranı nedeniyle tavsiye edilmez. Diğer bilinen adıyla Bazilika Sarnıcı, İstanbul’un önemli tarihi yapılarından biridir.




10. Yıldız Sarayı

yıldız sarayı istanbul

Yıldız Sarayı, Sultan III. Selim tarafından annesi Mihrişah Sultan için yaptırılmıştır. Daha sonra, Sultan Abdülhamit Han tarafından devletin merkezi olarak kullanılmıştır.

İstanbul’un Beşiktaş ilçesinde bulunan bu bölge, önceleri padişahların avlanma alanı olarak kullanılmıştır ve sonrasında Yıldız Sarayı inşa edilmiştir.




11. Rumeli Hisarı

rumeli hisarı istanbul

Boğazkesen Hisarı olarak da bilinen Rumeli Hisarı, İstanbul’un fethi öncesinde Fatih Sultan Mehmet tarafından inşa ettirilmiştir. Boğazdan gelebilecek saldırılara karşı önlem olarak Anadolu Hisarı’nın tam karşısına, boğazın en dar noktasına yaptırılmıştır. İnşaatına 14 Nisan 1452’de başlanmış ve 31 Ağustos 1452’de tamamlanmıştır. Yaklaşık 60 bin metrekarelik bir alana sahip olan hisar, dünyanın en büyük kale burçlarına sahiptir. 1509’daki büyük İstanbul depreminde aldığı hasar aynı yıl onarılmıştır.

Günümüzde bir dönem açık hava tiyatrosu ve müze olarak kullanılmıştır. Ancak, Danıştay’ın hisara zarar gelebileceği kararından sonra konser gibi etkinlikler için kullanılmamaktadır. İstanbul’un mihenk taşlarından biri olan Rumeli Hisarı, Anadolu’dan bakıldığında boğazın adeta bir kolyesi gibi görünmektedir. Hala tüm ihtişamıyla göz kamaştırmaya devam etmektedir.




12. Eyüp Sultan Camii

eyüp sultan istanbul

1458 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan Eyüp Sultan Camii, sonraki yıllarda birçok kez onarılmıştır. İlk yapıldığında minareleri kısa olan cami, yıldırım düşmesi sonucu hasar görmüş ve 1733’te yeniden yapılmıştır. Caminin bir de imarethanesi bulunmaktadır; burada Ramazan aylarında etli yemekler pişirilir ve halka dağıtılırdı. Diğer günlerde ise günde iki öğün pirinçli veya bulgurlu yiyecekler hazırlanıp sunulurdu.

Nasıl ulaşım sağlarım diye düşünmeyin. İstanbul şoförlü araç kiralama hizmetini mutlaka deneyin.

Eyüp Sultan semtinde Haliç kıyısında yer alan bu cami, kutsal bir mabed olarak önemini korumaktadır. Eyüp Sultan, ilk Müslümanlığı kabul eden sahabelerden biri olarak bilinmektedir. Cami, dikdörtgen şeklinde olup mihrabı çıkıntılıdır. Avlusunda 100 yıllık bir çınar ağacı bulunmaktadır. Ana kubbenin yanında 21 adet küçük kubbe vardır. Caminin mimarları; Fatih Sultan Mehmet, Mimar Sinan ve Uzun Hüseyin Efendi olarak kayıtlara geçmiştir.

Günümüzde, Marmaray ve metrobüs imkanları ile Eyüp Sultan Camii’ne ulaşmak mümkündür. Özellikle sabah namazlarında yoğun ilgi gören cami, dua ve tövbe etmek isteyenler tarafından sıkça ziyaret edilmektedir.




13. Pierre Loti Tepesi

pierre loti tepesi resmi istanbul

Pierre Loti Tepesi, İstanbul’un Eyüp Sultan semtinde Haliç manzaralı bir destinasyondur. 1876 yılında buraya sık sık gelen Fransız yazar Julien Viaud’dan adını almıştır. Julien Viaud, Türkiye’yi ikinci vatanı olarak görmüş ve burada bir kahvehanede oturup Haliç’e karşı romanlarını yazdığı söylenir.

Şehri grup olarak mı geziyorsunuz? İstanbul şoförlü minibüs kiralama hizmeti ile daha konforlu.

İstanbul’un en güzel manzaralarından birine sahip olan Pierre Loti Tepesi, etrafında birçok tarihi yapıyı da barındırır. Bunlardan biri, 1813 yılında ortaya çıkarılan ve iki kitabeli olan ahşap Kaşgari Tekkesi’dir. Bu tepeye geldiğinizde sabah kahvaltısı yapmayı ihmal etmeyin. Eşsiz manzara eşliğinde çayınızı yudumlarken, tarihin derinliklerine bir yolculuk yapacak ve denizin huzur veren dokusuyla ruhunuzu dinlendireceksiniz.




14. Gülhane Parkı

gülhane istanbul

Gülhane Parkı, İstanbul’un tarihi yarımadasında, Topkapı Sarayı’nın hemen yanında yer alır ve şehrin en eski parklarından biridir. “Gül Bahçesi” anlamına gelen park, Osmanlı döneminde sarayın dış bahçesi olarak kullanılmıştır.

Kalabalık gruplar ile İstanbul turu yapmak için İstanbul şoförlü otobüs kiralama hizmetini deneyebilirsiniz.

Geniş yeşil alanları, tarihi yapıları ve Boğaz manzarasıyla dikkat çeken parkta, yürüyüş yolları ve dinlenme alanları bulunur. Parkın içerisindeki Gotlar Sütunu ve İstanbul Arkeoloji Müzesi, ziyaretçilerin ilgisini çeker.

Gülhane Parkı, doğa ile tarihin iç içe geçtiği huzurlu bir yerdir. İstanbul’u ziyaret edenlerin mutlaka görmesi gereken bu park, size eşsiz bir deneyim sunar.




İstanbul Kısa Tanıtım Videosu


İstanbul’da ne yenir?

İstanbul’da ne yenir? Nerede yenir? gibi tüm öneriler her zamanki gibi bu bölümde.

1. Kebaplar

İstanbul’da kebap kültürü oldukça gelişmiştir. Adana kebabı, Urfa kebabı ve İskender kebabı gibi çeşitleriyle kebap, yerel restoranların menülerinin vazgeçilmezidir. Özellikle İskender kebabı, tereyağı ve yoğurt ile servis edildiğinde farklı bir lezzet sunar.

2. Balık

Boğaziçi’nin taze balıkları, İstanbul mutfağının önemli bir parçasıdır. Balıkçılar, günlük taze balık çeşitlerini sunarak, hem yerel halkın hem de turistlerin ilgisini çeker. Özellikle lüfer, çupra ve levrek gibi balıklar, restoranların menülerinde sıkça yer alır. Ayrıca, boğaz kıyısındaki restoranlarda yenilen balık ekmek de mutlaka denemelidir.

3. Meze

İstanbul mutfağında meze, yemek öncesinde veya yanında sunulan, farklı tatlar deneyimlemenizi sağlayan hafif atıştırmalıklardır. Fava, humus, zeytinyağlı enginar ve haydari gibi çeşitler, özellikle balık restoranlarında veya meyhanelerde servis edilir.

4. Börekler

İstanbul, börek çeşitleriyle de ünlüdür. Su böreği, kıymalı börek ve patatesli börek gibi çeşitleri, kahvaltıda veya atıştırmalık olarak tercih edilir. Fırınlardan taze çıkan bu börekler, özellikle çay ile birlikte harika bir lezzet sunar.

5. Pide ve Lahmacun

Pide ve lahmacun, İstanbul’un en sevilen hızlı yemekleri arasında yer alır. Pide, et veya sebze ile hazırlanan bir çeşit hamur işidir. Lahmacun ise ince hamur üzerine kıyma, domates ve baharatların serildiği bir çeşit Türk pizzasıdır. Bu lezzetler, genellikle yanında ayran veya salatayla servis edilir.

6. Tatlılar

İstanbul’un tatlı kültürü de oldukça zengindir. Baklava, kadayıf, lokum ve künefe gibi geleneksel tatlılar, şehirde sıkça bulunur. Özellikle baklava, fıstık veya cevizle hazırlanarak, şerbetle tatlandırılır. Künefe ise sıcak servis edilen, peynirle yapılan ve şerbetle tatlandırılan bir tatlıdır.