Tarihin en kanlı savaşlarından biri olan Çanakkale savaşını öğrenmeden Çanakkale ruhundan bahsetmek zordur. Çanakkale savaşı Türk milletinin en şanlı zaferlerinden biridir. 1.Dünya savaşında yaşanan bu savaş öncesi Osmanlı Devleti hızla gerilemekte ve her geçen gün toprak kaybı yaşamaktaydı. Trablusgarp’ı, Bingazi’yi, Rumeli’yi kaybeden Osmanlı Devletinin artık çıkar yolu kalmamaya başlamıştı. Bulgarlar İstanbul kapılarına dayanmış, boğazlar tehlike altına girmişti.
Çanakkale boğazı aylardır bombalanıyor, yıpratılıyordu. Onca yıpratma sonrası 18 Mart 1915 tarihinde düşman deniz kuvvetleri içlerinde uçak gemilerinin de bulunduğu bir donanma ile Çanakkale boğazını geçmeye çalışmıştı.
Düşman öyle ümitli ve rahattı ki artık Türk askerinin cevap verecek mecalinin kalmadığını düşünüyordu. Ancak canını verip bir avuç toprağını vermeyecek olan Türk askerinin içindeki Çanakkale ruhunu unutmuşlardı. Bir çok şehit ve gazi vermemize rağmen hiç vazgeçmeden sürdürdüğümüz direniş sonrası düşman donanması ağır hasarlar aldı. Binlerce asker denize döküldü. Denizden geçemeyeceğini anlayan düşman kuvvetleri kara savaşlarına ağırlık verdi.
İttifak devletleri 25 Nisan 1915 tarihi sonrasında Gelibolu yarımadasına çıkarma yaptılar. Bir çok farklı savaş taktiği kullandılar. Yalnız bir şeyi unutmuşlardı. Karşılarına çıkan Mustafa Kemal Atatürk ve askerlerinin kahramanca savaşarak canları pahasına vatanı korumaları sonucunda düşman yenilgiyi kabul etmiş ve savaş sona ermiştir.
Hala tam sayısı bilinmemekle birlikte Çanakkale savaşında yaklaşık 250.000 şehit verdiğimiz tahmin ediliyor. Böyle bir vatanda yaşamanın vermiş olduğu gurur, ilelebet düşmanlarımıza korku salmaya devam edecektir. Bu Çanakkale ruhunu bizzat yerinde yaşamak isteyen başkentliler Ankara çıkışlı Çanakkale turları ile bu ruhu yüreklerinde hissedebilirler.
Aynı anda Dünyanın bir çok askeri kuvveti ile savaşan, canını verip toprağını vermeyen Türk askerini saygıyla anıyoruz.
Firmamız Çanakkale’de otobüs kiralama hizmetleri verir. Çanakkale gezileri için bize ulaşabilirsiniz.
